B2005 - Açış Konuşması

Mustafa Akgül

akgul@bilkent.edu.tr

Sayın Valim, Sayın Rektörüm, Değerli konuklar, Değerli Medya temsilcileri, Sayın katılımcılar, Bilişimciler, netdaşlarım; Hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlarım. Akademik Bilişim 2005 Konferansına hoş geldiniz

Bu konferansın gerçekleşmesinde emeği geçen herkese, özellikle ev sahibi Gaziantep Üniversitesi yöneticilerine, Rektör Prof. Dr. Erhan Ekinci, ve Yerel komite başkanı Prof. Dr. Sadettin Özyazıcı , BiM Başkanı Nuri Nacar'a, tüm yerel komite üyelerine, sponsorlarımıza, (Birim, Cisco, Cybersoft, IBM, Meteksan, Microsoft, Oytek, Sekom, Sun Microsystems, Avaya, Alto Bilişim, Bekdata, Elmer, Lexmark, Oracle, Plazma ve Pro-G ve yerel sponsorlarımız Gaziantep Sanayi Odası, Ticaret Odası, Rota, EMO, Gabim, Ansa'ya), bildiri sunan, eğitim semineri veren, panel/çalışma grubuna katkı veren/yöneten herkese, yürütme kurulu adına teşekkür ederim.

Bu konferansta 6 paralel salonda toplam 76 oturumda, 125 bildiri, 7 panel/çalışma grubu , 12 teknoloji sunumu ve 25 eğitim semineri vardır. AB 2000 ile büyüklük olarak kıyaslarsak 3 katına yakın bir artış sözkonusu. AB2003 ile yaklaşık aynı boyutta .

Akademik Bilişim konferansları İnternet konferanslarının bir türevi olarak ortaya çıktı. Üniversitelere özgü bir konferans fikri epeydir kafamızda vardı, şartların olgunlaşmasını bekliyorduk. Kasım 98'de İnternet konferansında Ulakbim oturumunda, böyle bir konferansa üniversite camiasının hazır olduğunu tespit ettik, ve Mart 1999 ODTÜ'de yapılan ilk konferansı yaptık.

Akademik Bilişim konferans dizisi üniversitelerde bilişim, bilgi/belge hizmetleri, bilgi teknolojileri ve ilgili alanlarla ilgilenen herkesi; yöneticisi, teknik adamı, akademisyeni, araştırmacısı, üreticisi ve kullanıcısını biraraya getirip, bilgi ve deneyim paylaşımı, sorunlara çözüm arama ve ortak akıl üretmeyi ve ortak eylemi amaçlamaktadır. Üniversitelerin bilgisayar ağları, yönetim bilişim sistemleri, kütüphane bilgi sistemleri, her kademede bilişim eğitimi, yazılım üretimi, bilgi teknolojileri ve hesaplamanın eğitim ve araştırmada kullanımı bu konferansın ilgi alanındadır. Medikal Bilişim, Tarımsal Bilişim ve giderek diğer sektörel Bilişimler bu konferansın kapsam alanı içindedir. Enformatik bölümleri, bilgisayar bölümleri, bilgi işlem merkezleri ve kütüphane çalışanları bu konferansın doğal katılımcısıdır.

Bu konferansın ilk tasarımında ana ağırlık kısa ve orta vadeli sorunların çözümüne yönelik ortak akıl oluşturmak, politikalar üretmek ve deneyimlerin paylaşımı idi. Davetli bildirileri hep düşündük. Eğitim seminerleri zaten de hep vardı. Özgün bildirilere kapalı olmamakla birlikte, çok fazla yer vermeyi düşünmüyorduk, fakat şu anda bildiriler ağırlık kazanmış durumda. Bu konuda var olan taleb kendi mecrasını yarattı. Üniversitelerden yöneticileri ve işleticileri daha büyük oranda konferansa çekmek, ortak sorunları ve çözüm arayışlarına daha fazla zaman ayırmak istiyoruz. Bu yıl ilk defa Ulusal bir konferans olmaktan çıkıp, uluslar arası bir konferans olmak için ilk adımı attık. Komşumuz Yunanistan'dan GR.NET adına Jorge Sachez, "Güneydoğu Avrupa'da e-altyapı" hakkında konuşacak. Ulakbim'in ilk başkanı Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yaşar Tonta, "Bilimsel İletişim ve Açık Erişim" konulu davetli bildirisini sunacak.

Ulaknet'in işleyişi, büyümesi ve özellikle istenmeyen trafik bu yıl yoğun olarak tartışacağımız konular arasında. Biz bu konferansın ulaknet'in üniversitelerle buluşacağı, geri besleme alacağı, akademik ağın bütünüyle masaya yatırılacağı bir platform olmasını arzuluyoruz. Bu nedenle üniversitelerin ilgili rektör yardımcısı/danışmanı ile Daire başkanların katılmasına önem veriyoruz.

Bu konferans dizisinin bir özelliği ise büyük şehirlerin dışında Anadolu Üniversitelerine taşınmasıdır. Her yıl bir başka Anadolu şehrinde yapmakta kararlıyız. 1999'da ODTÜ'de başlayan bu dizi; sırasıyla Süleyman Demirel, Ondokuz Mayıs, Selçuk, Çukurova ve Karadeniz Teknik Üniversitesinde yapıldı. Bu konferans dizisinin ilgili kentte bir Bilişim Haftası, Bilişim Şenliği olarak kutlanması, kent hatta çevre illerin bir Bilişim Fırtınasıyla sarsılması hayallerimiz arasında. Bilişim Fuarı, kentte geniş kesimlere yönelik etkinlikler, medyada bu konuların tartışıldığı bir haftayı hayal ediyoruz. Gaziantep'te bu kapsamda, 31 Ocakta Valilikte "Bilişim ve İnternet" konulu bir konferans, 1 Şubat'ta ise Organize Sanayi Bölgesinde, Sanayi Odası ile birlikte, "İhracatımızı İnternetle Nasıl Artırırız?" başlıklı bir panel yaptık. Yerel TV'lerde İnternet ve Bilişim konusunda canlı oturumlar yapıyoruz.

Biz, İnternet ve temsil ettiği değişimi sanayi devriminden daha köklü bir değişim olarak görüyoruz. E-avrupa projesini, tüm Avrupayı internet teknolojileri ile iş yapabilir konuma getirmek ve dünyanın en dinamik ve rekabetçi ekonomisine dönüştürmek projesi olarak görüyoruz. Biz, e-türkiye'yi bilgi teknolojilerin başı çektiği bilimsel teknolojik devrimin, entelektüel emeğin kol gücünün önüne geçtiği, özgür düşünen, yaratıcı bireyin en önemli kaynak olduğu, bireyin üretici ve tüketici olarak öne çıktığı, bilim ve bilginin bir üretim faktörü olduğu gelişmelerin ışığında, Türkiye'yi yeniden yapılandırmak olarak algılıyoruz. Bu açıdan bakınca da işin bazı önemli gelişmeler olmasına henüz çok başında olduğunu görüyoruz. Bir başka deyişle, Türkiye gemisi rotasını Bilişim ve Bilgi Toplumuna doğru henüz döndüremedi.

Bu devrimsel değişime hazırlanmak için kendi içinde tutarlı ve daha sonraki gelişmelere yol açacak asgari eylem planı için şunları öneriyoruz. 1. siyasal sahiplenme, hükümet içinde bu işten sorumlu bir bakan, 2. en az müsteşarlık düzeyinde bir yapılanma. Bütçesi olan, yetenekli eleman çalıştırabilecek esnekliği olan bir yapı. 3. Katılımcı, saydam çalışan mekanizmalar; 4. TBMM'de bilişim komisyonu 5. tüm bu unsurları kapsayan, kamuoyu, uzmanlar, STK'lar ve özel sektörün, kullanıcıların katıldığı, en az yılda bir kere gözden geçirme, bilgilendirme, geri beslemeye yönelik mekanizmalar: E-türkiye kurultayı ve Kamunet konferansı gibi.

Üniversitelere bakarsak epey yol alınmasına rağmen hala önemli problemlerin olduğu görülüyor. İstenmeyen trafik, bunlarla ilgili fikri hak sorunları gibi. Meslek yüksek okullarına artık düzgün internet hizmeti sağlamaya başladık. Yüksek öğretimdeki tüm öğrencilere kolay, hızlı internete erişim yolunda ilerleme sağladık.

Hazırlıksız ve plansızda olsa enformatik bölümlerinin kurulması olumlu idi. Her üniversite öğrencisine bilgisayar kültürü vermek, onu derslerde etkin ve anlamlı kullanma yolunda işin çok başındayız. Bu alandaki eğitimde ciddi kalite problemleri var. Temel bilişim eğitiminin marka ve platformdan bağımsız, temel kavramları öğreten, öğrenciyi alternatif işletim sistemi ve uygulama programları ile tanıştıran bir yapıda olması gerekir. Bir başka deyişle, açık kaynak temelli sistemlerle öğrenciler tanıştırılmalıdır.

Altı çizilmesi gereken önemli bir nokta ise bu konuda oluşmakta olan insan gücü açığını karşılayacak eğitimdir. Bu açığın temel nedenlerinden birisi bu konuda yetişmiş uzman öğretim üyesinin olmamasıdır. Genelde öğretim üyesi olmak için yetenekli gençleri çekemiyoruz. Personel politikaları gözden geçirilmek zorunda. Bu konuda önemli iki süreçten birincisi üniversitelerin yeniden yapılanması, diğeri ise yeniden eğitim ve eğiticinin eğitimidir. Üniversitelerde programlar yeniden gözden geçirilmeli, talep olmayan bölümlerin kontenjanlarını azaltıp, geniş bir yelpazede bilgi teknolojilerine yönlendirilmelidir. Bu konuda gerekirse öğretim üyeleri yeniden eğitilmelidir. Piyasada issiz dolaşan lise ve üniversite mezunlarını bilgi teknolojilerinde eğitmeliyiz. Eğer bugün 40,000 okulu internete bağlayıp, 500,000 kobiyi elektronik iş ortamına taşıyacaksak bundan başka çözüm yoktur. Türkiyenin her düzeyde - teknisyenden doktoralı araştırmacıya kadar - insan gücü açığı vardır ve bunu kapatmak zorundayız..

Bu konferans dizisinin bir parçası eğitim seminerleridir. Bu konferansta Linux, Microsoft, BSD seminerlerinin yanında platformdan bağımsız teknoloji seminerleri de verilmektedir.

Linux ve açık kaynak kod bu konferansların önemli bir parçası olmuştur. Eğitim seminerlerinin yanında, çeşitli oturumlarda açık kaynak kod uygulamaları tartışılacaktır. Ülkemizde Tubitak'ta geliştirilmekte olan Uludağ projesi 2 oturumda konuşulacak.

Tüm dünya başta Avrupa Birliği ve Unesco'nun desteği ile açık kaynak kodu önemseme, geliştirme, uyarlama ve kullanma konusunda ciddi çabalar içinde. Ülkeler, kalkınma stratejilerinin bir parçası olarak açık kaynak'ı görmeye başlamışlardır. Ülkeler, kendi ulusal Linux türevlerini geliştiriyorlar. Kamu idareleri, en azından ofis ürünlerinde açık kaynak koda geçerek, ciddi tasarruf yapma arayış ve eğiliminde.

Linux ve açık kaynak kod sistemler, özellikle okullar, kamu ve kobiler için ucuz, güvenli, güvenilir ve sağlam bir alternatiftir. Açık kaynak kodu işletim sisteminin ve üzerinde çalışan uygulama yazılımlarının ihtiyaçlara göre uyarlanma olanağı vardır. Bu ise her düzeydeki okul için çok önemlidir. Ülkemizde, üst yönetimin altın tepsi içinde okullarda kullanılacak platformu bir firmaya sunmasını anlamak mümkün değildir.

Linux ve açık kaynak kod yazılımları Türkiye için işletim sistemi ve temel üretkenlik araçlarının lisans ücretlerini tasarruf etmenin çok ötesinde önemlidir. Ülke olarak, bilişim teknolojilerini üretmek zorundayız. Bu ise çok iyi tasarlanmış, uygulama araçlarını kullanılarak yapılamaz. İşin teorisi kavramış, elini kirletmiş, meraklı gençlerle olacaktır. İyi bir bilişimci ve programcının açık kaynak ortamları tanıması, onlarla deney yapması şarttır. Üretilen ürünlerde gittikçe artan bir oranda bilişim ve onun bir parçası olarak yazılım unsurları girmektedir. Bunlarda açık kaynak kod temelli yapmak, önemli bir tasarruf ve giderek rekabet avantajı sağlayacaktır. Açık kaynak kod sistemlerine yatırım, insana yatırımdır.

Bilişim üniversitelerin kendi işleyişleri için hayati önemdedir. Üniversitelerin birincil görevinin, entelektüel liderlik olduğunu düşünüyorum. Bu kapsamda, üniversitelerin topluma önderlik etme, yol gösterme, tetikleme görevleri olduğunu düşünüyoruz. Bu konferans üniversitelerin birbirleriyle ve toplumla etkileşime girmelerine katkıda bulunmayı hedefleyen bir platform olarak düşünülmeli. Biz konferans düzenleyicileri olarak, sizleri bir araya getiriyoruz. Gerisi size kalmış! Hepinize tekrar teşekkür eder, Konferansın başarılı olmasını dilerim.