AB2006 - Açış Konuşması
Mustafa Akgül
Sayın Valim, Sayın Belediye Başkanım, Sayın Hocalarım, Değerli konuklar, Değerli Medya temsilcileri, Sayın katılımcılar, Bilişimciler, netdaşlarım; Hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlarım. Akademik Bilişim 2006 ve BilgiTek IV Konferansına hoş geldiniz
Bu konferansın gerçekleşmesinde emeği geçen herkese, özellikle ev sahibi Pamukkale Üniversitesi yöneticilerine, Rektör Prof. Dr. Hasan Kazdağlı, ve Yerel komite başkanı Prof. Dr. Yigit Gündüç , ve Yerel Komite Sekreteri Yrd. Doç. Dr. Murat Aydos’a, ve tüm yerel komite üyelerine, sponsorlarımıza, (3com, Birim, Cisco, Enterasys, HP, IBM, Juniper, Meteksan, Microsoft, Sekom, Sistaş, Sun Microsystems, Turnet, Türkom), Destekleyen (Aidata, ALP, , Alto Bilişim, Bekdata, Beyaz Bilgisayar, Canovate, Fotech, Lexmark, Mikro Bilgi İşlem, Netpia, Nissan, Numerus), STK’lar (TBD, LKD, INETD, TKD, UNAK, Turkmia), Medya Sponsorumuz Denizli RTV, ve TUBİTAK’a, bildiri sunan, eğitim semineri veren, panel/çalışma grubuna katkı veren/yöneten herkese, yürütme kurulu adına teşekkür ederim.
Bu konferansta 6 paralel salonda toplam 81 oturumda, 165 bildiri, 3 panel/çalışma grubu , 20 teknoloji sunumu ve 12 eğitim semineri vardır. AB 2000 ile büyüklük olarak kıyaslarsak 3 katına yakın bir artış sözkonusu. AB2003 ile yaklaşık aynı boyutta .
Akademik Bilişim konferansları İnternet konferanslarının bir türevi olarak ortaya çıktı. Üniversitelere özgü bir konferans fikri epeydir kafamızda vardı, şartların olgunlaşmasını bekliyorduk. Kasım 98’de İnternet konferansında Ulakbim oturumunda, böyle bir konferansa üniversite camiasının hazır olduğunu tespit ettik, ve Mart 1999 ODTÜ’de yapılan ilk konferansı yaptık.
Akademik Bilişim konferans dizisi üniversitelerde bilişim, bilgi/belge hizmetleri, bilgi teknolojileri ve ilgili alanlarla ilgilenen herkesi; yöneticisi, teknik adamı, akademisyeni, araştırmacısı, üreticisi ve kullanıcısını biraraya getirip, bilgi ve deneyim paylaşımı, sorunlara çözüm arama ve ortak akıl üretmeyi ve ortak eylemi amaçlamaktadır. Üniversitelerin bilgisayar ağları, yönetim bilişim sistemleri, kütüphane bilgi sistemleri, her kademede bilişim eğitimi, yazılım üretimi, bilgi teknolojileri ve hesaplamanın eğitim ve araştırmada kullanımı bu konferansın ilgi alanındadır. Medikal Bilişim, Tarımsal Bilişim ve giderek diğer sektörel Bilişimler bu konferansın kapsam alanı içindedir. Enformatik bölümleri, bilgisayar bölümleri, bilgi işlem merkezleri ve kütüphane çalışanları bu konferansın doğal katılımcısıdır.
Bu konferansın ilk tasarımında ana ağırlık kısa ve orta vadeli sorunların çözümüne yönelik ortak akıl oluşturmak, politikalar üretmek ve deneyimlerin paylaşımı idi. Davetli bildirileri hep düşündük. Eğitim seminerleri zaten de hep vardı. Özgün bildirilere kapalı olmamakla birlikte, çok fazla yer vermeyi düşünmüyorduk, fakat şu anda bildiriler ağırlık kazanmış durumda. Bu konuda var olan taleb kendi mecrasını yarattı. Üniversitelerden yöneticileri ve işleticileri daha büyük oranda konferansa çekmek, ortak sorunları ve çözüm arayışlarına daha fazla zaman ayırmak istiyoruz. Uluslar arası bir konferans olmak yolunda 2 konuşmacımız var: Yüksek başarımlı hesaplama konusunda IBM, yeni nesil IP servisleri konusunda Alcatel’den yurt dışından konuşmacılarımız var. Bu yıl davetli konuşmacı olarak, hocalarımız Salim Çıracı Nanoteknolji, Hüsnü Erkan Bilgi Teknolojileri, Zafer Gedik Kuantum Bilgisayarlar, Yaşar Tonta Google-Amazon , Açık Erişim ve İnternetin Bugünü, M. Ufuk Çağlayan Giyilebilir Bilgisayarlar, Arzu Baloglu, CRM ve Elif Aytek Gürses, Ulakbimin Elektronik Kütüphaneler Politikaları hakkında konuşacaklar.
Ulaknet’in işleyişi, büyümesi ve özellikle istenmeyen trafik bu yıl da yoğun olarak tartışacağımız konular arasında. Biz bu konferansın ulaknet’in üniversitelerle buluşacağı, geri besleme alacağı, akademik ağın bütünüyle masaya yatırılacağı bir platform olmasını arzuluyoruz. Bu nedenle üniversitelerin ilgili rektör yardımcısı/danışmanı ile Daire başkanların katılmasına önem veriyoruz. Bu yıl YÖK Başkan vekili İsa Eşme, ve ADIM üniversiteleriden Muğla ve SDÜ rektörlerinin katıldığı oturumları Cumartesi günü yapacağız.
Bu konferans dizisinin bir özelliği ise büyük şehirlerin dışında Anadolu Üniversitelerine taşınmasıdır. Her yıl bir başka Anadolu şehrinde yapmakta kararlıyız. 1999’da ODTÜ’de başlayan bu dizi; sırasıyla Süleyman Demirel, Ondokuz Mayıs, Selçuk, Çukurova, Karadeniz Teknik ve Gaziantep Üniversitesinde yapıldı. Bu yıl ayrıca Pamukkale Üniversitesinin Bilgi Teknoloji Sempozyumu ile birlikte yapıyoruz. Bu konferans dizisinin ilgili kentte bir Bilişim Haftası, Bilişim Şenliği olarak kutlanması, kent hatta çevre illerin bir Bilişim Fırtınasıyla sarsılması hayallerimiz arasında. Bilişim Fuarı, kentte geniş kesimlere yönelik etkinlikler, medyada bu konuların tartışıldığı bir haftayı hayal ediyoruz. Bu kapsamda, bugün Valilikle “e-devlet” konulu bir panel, ve MEB ile “İnternet Kültürü ve e-öğrenme” konulu bir sohbet toplantısı yapıyoruz. Maalesef, Sanayi ve ticaret odası ile “e-ticaret” konulu bir toplantıyı gerçekleştiremedik. Yerel TV’lerde İnternet ve Bilişim konusunda canlı oturumlar yapıyoruz.
Biz, İnternet ve temsil ettiği değişimi sanayi devriminden daha köklü bir değişim olarak görüyoruz. Bunu algılamak, ve ülkeyi buna göre konumlamak tabii ki vakit alacaktır. Bu devrimsel değişim doğal olarak sancılı olacaktır. Sanayi devrimi çok sancılı olmuş, milyonları köyden şehirlere zorlamış, toplum çok uzun ve sancılı bir süreçten geçmiştir. Sanayi devrimini başlatanlar, bu değişimin toplumu nereye götürdüğünü tabiiki görememişlerdir. Sanayi devrimi, insanın kol gücünü çoklamış, onu etkin bir şekilde kullanmayı sağlamıştır. Bilişim ve İnternet devrimi ise insanın beyin gücünü çoklamakta, onu etkin kullanmanın araç, ortam ve olanaklarını sağlamaktadır. İnsanın, İnsanlığın ortak birikimi olan Bilim ve Bilgiye erişime, onun üretimi ve paylaşımına olanak sağlamakta, hızlandırmakta ve bunun geniş kitlelere ulaşmasını mümkün kılmaktadır. Bilim ve teknoloji, en önemli katma değer yaratıcısı olmakta, kalkınma ve rekabet yarışının en önemli unsuru olmaktadır. Bilgi bir üretim faktörü olarak kendini kabul ettirmiştir.
Avrupa Birliği webin tasarlandığı ve hayata geçtiği yerdir. AB, internet kullanımında geç kaldığını anlayınca e-avrupa ve şimdilerde i2010 projelerini gündeme getirmiştir.
E-avrupa projesini, tüm Avrupayı internet teknolojileri ile iş yapabilir konuma getirmek ve dünyanın en dinamik ve rekabetçi ekonomisine dönüştürmek projesi olarak görüyoruz. Biz, e-türkiye’yi bilgi teknolojilerin başı çektiği bilimsel teknolojik devrimin, entelektüel emeğin kol gücünün önüne geçtiği, özgür düşünen, yaratıcı bireyin en önemli kaynak olduğu, bireyin üretici ve tüketici olarak öne çıktığı, bilim ve bilginin bir üretim faktörü olduğu gelişmelerin ışığında, Türkiye’yi yeniden yapılandırmak olarak algılıyoruz. Bu açıdan bakınca da, bazı önemli gelişmeler olmasına rağmen, henüz işin çok başında olduğunu görüyoruz. Bir başka deyişle, Türkiye gemisi rotasını Bilişim ve Bilgi Toplumuna doğru henüz döndüremedi. Ülkemizde İnternet ve Bilişimin farkında olan kesimlerin, “biz isterneti biliyoruz ve kullanıyoruz” kanısıyla, internetle ilgili sorunları büyük bir aymazlıkla gündeme getirmekten kaçındığını tespit etmek zorunda hissediyoruz.
Bu devrimsel değişime hazırlanmak için kendi içinde tutarlı ve daha sonraki gelişmelere yol açacak asgari eylem planı için şunları öneriyoruz.
siyasal sahiplenme, hükümet içinde bu işten sorumlu bir bakan,
En az müsteşarlık düzeyinde bir yapılanma. Bütçesi olan, yetenekli eleman çalıştırabilecek esnekliği olan bir yapı.
Katılımcı, saydam çalışan mekanizmalar;
TBMM’de bilişim komisyonu
Tüm bu unsurları kapsayan, kamuoyu, uzmanlar, STK’lar ve özel sektörün, kullanıcıların katıldığı, en az yılda bir kere gözden geçirme, bilgilendirme, geri beslemeye yönelik mekanizmalar: E-türkiye kurultayı ve Kamunet konferansı gibi.
Ülkemiz İnternetinde önemli gelişmeler olmasına rağmen, çok ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. Ok iyimser bakarsak bile halkımızın %80’i henüz internetle tanışmadı, geri kalanın önemli bir miktarı interneti sohbet ve eylence ortamı olarak alıgılıyor. İş dünyası webleri önemli ölçüde broşür webi. Öğencilerimiz internetle tanışmaya başladı. İnternetin demokrasi boyutunu henüz tartışmaya başlayamadık. İnternetin temsil ettiği değişimi algılayamayıp, polisiye tedbirlerle sorunun çözümüne boşuna çabalayanlarımız var.
İnternet, sadece toplumun öncü ve güclü kesimlerine değil, öbür uçtaki kesimlerine, güçsüzlüzlere, kelimenin geniş anlamında azınlıklara erişim, söz ve hizmet olanağı sunmaktadır. Her kesime hizmet olanağı sunmaktadır.
İnternetin ortaya çıkardığı, beslediği 2 kavram açık erişim ve açık kaynak. Açık erişim bilim dünyasının kendi ürünlerini bilim dünyası ve toplumla paylaşması ve sinerji yaratma çabasıdır. Bu konuda biri ülkemizdeki politikaların oluşturulmaya çalışılacağı bir forum olan 3 oturum var. İçinde CPU olan araçlar modern hayatın vazgeçilmez unsuru olmuştur. Saatten, cep telefonuna, elektrik sayacından, tıbbi cihazlara, santraldan tekstil makinalara hemen her şey, gömülü bilgisayarlara ve onunla gelen yazılımlara bağlıdır. Bu cihazlar internet üzerinden kolayca haberleşebilmektedir.
Bu cihazları süren yazılımlar güvenlik, mahremiyet, birlikte çalışılabilirlik açılardan kritik konumdadır. Bu tür yazılımların açık kaynak kodlu olması gittgikçe önem kazanmaktaktadır. Bildiğiniz gibi, çalışan yazılımlar, genelde bir programlama dilinde yazılır, daha sonra derlenerek, bilgisayarlarda çalışacak konuma gelir. Açık kaynak demek, yazılımın incelenebilmesi, değiştirilebilmesi, gereksinime bağlı olarak güçlendirilmesi, basitleştirilmesi, özelleştirilmesi demektir. Açık kaynak kod hareketi, internet sayesinde gelişmiştir ve varlığını sürdürmektedir. Ülkeler, açık kaynak kodu bilişim, kalkınma ve bilgi toplumu politikalarının temel yapı taşlarından biri haline getirme yolundalar. Dünya ölçüsünde sayısal bölünmesi ortadan kaldırma konusunda önemli katkı vermesini beklediğimiz 100 dolarlık dizüstü bilgisayarda açık kaynak koda dayanmaktadır.
Üniversitelere bakarsak epey yol alınmasına rağmen hala önemli problemlerin olduğu görülüyor. İstenmeyen trafik, bunlarla ilgili fikri hak sorunları gibi. Meslek yüksek okullarına artık düzgün internet hizmeti sağlamaya başladık. Yüksek öğretimdeki tüm öğrencilere kolay, hızlı internete erişim yolunda ilerleme sağladık.
Hazırlıksız ve plansızda olsa enformatik bölümlerinin kurulması olumlu idi. Her üniversite öğrencisine bilgisayar kültürü vermek, onu derslerde etkin ve anlamlı kullanma yolunda işin çok başındayız. Bu alandaki eğitimde ciddi kalite problemleri var.
İlokuldan, üniversiteye temel bilişim eğitiminin marka ve platformdan bağımsız, temel kavramları öğreten, öğrenciyi alternatif işletim sistemi ve uygulama programları ile tanıştıran bir yapıda olması gerekir. Bir başka deyişle, açık kaynak temelli sistemlerle öğrenciler tanıştırılmalıdır.
Altı çizilmesi gereken önemli bir nokta ise bu konuda oluşmakta olan insan gücü açığını karşılayacak eğitimdir. Bu açığın temel nedenlerinden birisi bu konuda yetişmiş uzman öğretim üyesinin olmamasıdır. Genelde öğretim üyesi olmak için yetenekli gençleri çekemiyoruz. Personel politikaları gözden geçirilmek zorunda. Bu konuda önemli iki süreçten birincisi üniversitelerin yeniden yapılanması, diğeri ise yeniden eğitim ve eğiticinin eğitimidir. Üniversitelerde programlar yeniden gözden geçirilmeli, talep olmayan bölümlerin kontenjanlarını azaltıp, geniş bir yelpazede bilgi teknolojilerine yönlendirilmelidir. Bu konuda gerekirse öğretim üyeleri yeniden eğitilmelidir. Piyasada issiz dolaşan lise ve üniversite mezunlarını bilgi teknolojilerinde eğitmeliyiz. Eğer bugün 40,000 okulu internete bağlayıp, 500,000 kobiyi elektronik iş ortamına taşıyacaksak bundan başka çözüm yoktur. Türkiyenin her düzeyde - teknisyenden doktoralı araştırmacıya kadar - insan gücü açığı vardır ve bunu kapatmak zorundayız..
Bu konferans dizisinin bir parçası eğitim seminerleridir. Bu konferansta Linux, Microsoft, php, eclipse, istatistik için açık kaynaklı R, BSD seminerlerinin yanında sponsorlarımızın sunduğu teknoloji seminerleri de verilmektedir.
Linux ve açık kaynak kod bu konferansların önemli bir parçası olmuştur. Eğitim seminerlerinin yanında, çeşitli oturumlarda açık kaynak kod uygulamaları tartışılacaktır. Ülkemizde Tubitak’ta geliştirilmekte olan PARDUS’ta oturumlarda konuşulacak.
Tüm dünya başta Avrupa Birliği ve Unesco’nun desteği ile açık kaynak kodu önemseme, geliştirme, uyarlama ve kullanma konusunda ciddi çabalar içinde. Ülkeler, kalkınma stratejilerinin bir parçası olarak açık kaynak’ı görmeye başlamışlardır. Ülkeler, kendi ulusal Linux türevlerini geliştiriyorlar. Kamu idareleri, en azından ofis ürünlerinde açık kaynak koda geçerek, ciddi tasarruf yapma arayış ve eğiliminde.
Linux ve açık kaynak kod sistemler, özellikle okullar, kamu ve kobiler için ucuz, güvenli, güvenilir ve sağlam bir alternatiftir. Açık kaynak kodu işletim sisteminin ve üzerinde çalışan uygulama yazılımlarının ihtiyaçlara göre uyarlanma olanağı vardır. Bu ise her düzeydeki okul için çok önemlidir. Ülkemizde, üst yönetimin altın tepsi içinde okullarda kullanılacak platformu bir firmaya sunmasını anlamak mümkün değildir.
Linux ve açık kaynak kod yazılımları Türkiye için işletim sistemi ve temel üretkenlik araçlarının lisans ücretlerini tasarruf etmenin çok ötesinde önemlidir. Ülke olarak, bilişim teknolojilerini üretmek zorundayız. Bu ise çok iyi tasarlanmış, uygulama araçlarını kullanılarak yapılamaz. İşin teorisi kavramış, elini kirletmiş, meraklı gençlerle olacaktır. İyi bir bilişimci ve programcının açık kaynak ortamları tanıması, onlarla deney yapması şarttır. Üretilen ürünlerde gittikçe artan bir oranda bilişim ve onun bir parçası olarak yazılım unsurları girmektedir. Bunlarda açık kaynak kod temelli yapmak, önemli bir tasarruf ve giderek rekabet avantajı sağlayacaktır. Açık kaynak kod sistemlerine yatırım, insana yatırımdır.
Bilişim üniversitelerin kendi işleyişleri için hayati önemdedir. Üniversitelerin birincil görevinin, entelektüel liderlik olduğunu düşünüyorum. Bu kapsamda, üniversitelerin topluma önderlik etme, yol gösterme, tetikleme görevleri olduğunu düşünüyoruz. Bu konferans üniversitelerin birbirleriyle ve toplumla etkileşime girmelerine katkıda bulunmayı hedefleyen bir platform olarak düşünülmeli. Biz konferans düzenleyicileri olarak, sizleri bir araya getiriyoruz. Gerisi size kalmış!
Hepinize tekrar teşekkür eder, Konferansın başarılı olmasını dilerim.