Akademik Bilisim 2008

Öneri Özeti

ID140
Titleİlköğretim İkinci Aşamada Yaratıcı Drama Destekli Bilgisayar Okuryazarlığı
Author(s)Author #1
Name: Ahmet Çebi
Org: Ondokuz Mayıs Üniversitesi
Country: Türkiye
Email: cebia__at__omu.edu.tr

Other Author(s)
Keywordsilköğretim ikinci aşama öğrencisi, bilgisayar okuryazarlığı, soyut işlemler, benlik kimliği, yaratıcı drama
AbstractOndokuz Mayıs Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü öğrencilerinin bundan tam beş yıl önce --2003-2004 öğretim yılı birinci yarıyılında-- Yaratıcı Drama dersini seçmeleri, bu satırların yazarını o döneme değin üzerinde hiç düşünme gereksinimi bile duymadığı zorlu bir soruyla karşı karşıya bıraktı. Soru şuydu: İlköğretim Matematik Öğretmenliği, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği, Fen Bilgisi Öğretmenliği gibi anabilim dallarından gelip söz konusu dersi seçen öğrencilerin yaratıcı dramayı ileride gerçekleştirecekleri ders etkinliklerinde bir öğretim yöntemi olarak nasıl işe koşacaklarına ilişkin gerekli veriler tamamdı da ileride bilgisayar dersi vereceklerin bilgisayarı donanım ve yazılımıyla bir bütün olarak kavratma sürecinde yaratıcı drama yöntemi nasıl işe koşulacaktı, bunun olanağı var mıydı? İşte, ilk bakışta çözümü olanaksız gibi gözüken bu soru, o öğretim yarıyılından bu yana, "yaratıcı drama destekli bilgisayar öğretimi ve/veya okuryazarlığı" diye adlandırılan düzencelerarası yeni bir araştırma alanının kapısını aralamıştır bize. Bu çalışma, aralanan o kapıdan içeri girerek el yordamıyla orada bulunan ne varsa onları paylaşma denemelerinin ikincisidir.

Türkiye'de ilköğretime yönelik hazırlanmış "Bilgisayar Okuryazarlığı" adını taşıyan ders kitapları ile öğretmen kılavuz kitaplarını dayanak yapıp "bilgisayar okuryazarlığı"nın ne olduğunu anlamaya çalışırsanız, bu arada başka kaynaklara bakma fırsatı da bulamazsanız, "bilgisayar okuryazarlığı"nı üç aşağı beş yukarı şöyle anlamlandırmak zorunda kalırsınız: "Bilgisayar okuryazarlığı, genel donanım ve yazılım bilgilerini belleyebilmek, 95'inden en sonuncusuna değin Windows işletim dizgesinin dışında başka herhangi bir işletim dizgesi bulunmadığını bilebilmek, Word, Excel, Powerpoint gibi dizge yazılımlarına ilişkin uygulamaları, ilgili örnekleri izleyerek gerçekleştirebilmek, İnternet Explorer ile 'sörf' yapabilmektir." Evet, TÜBİTAK gibi ağırlıklı bir kurumun da kimisine desteği alınarak hazırlanan söz konusu kitapların verdiği izlenim, bundan başka bir şey değildir. Oysa, üst düzey bilinç oluşumu gerektiren gerçek "bilgisayar okuryazarlığı"nın bu tür izlenimlerle, uzak ya da yakın, herhangi bir ilişkisi yoktur.

Gerçek "bilgisayar okuryazarlığı", en genel anlamıyla söylersek, donanım ve yazılımıyla bilgisayarı anlayıp kavrama girişimiyle başlayan, onu değerlendirip yerli yerine oturtmayı ve giderek de anlamlandırmayı içeren bir sürece göndermede bulunur. Bu bakımdan, bilgisayarı ereği doğrultusunda şu ya da bu ölçüde kullanabilen herkes, "bilgisayar okuryazarı" olarak görülemez. Okumayı salt yazılı bir gereci sesletme bağlamında söken ve bu arada bellediğini (ezberlediğini) istenildiğinde yazıya aktarabilen, ama ömründe bir kez olsun anlamayı kılavuz edinip okuma alışkanlığı kazanma uğraşına girmeyen ve dolayısıyla anlamlandırma edimiyle de küçücük bir etkileşimi bulunmayan biri, ne denli "okuryazar" sayılabilirse, yazılım ve donanımıyla bilgisayarı anlayıp anlamlandırma gibi bir çaba göstermeyen, ama bilgisayarı ereğini gerçekleştirmede öylesine kullanabilen biri de ancak o denli "bilgisayar okuryazarı" sayılabilir.

Genel "okuryazarlık" alanyazınına bakıldığında, okuryazarlıkta gelişim dönemlerinin ölçüt alındığına, bu bağlamda da "tomurcuklanan okuryazarlık", "erken okuryazarlık", "tümel okuryazarlık" gibi çeşitli okuryazarlık türlerinden söz edildiğine tanık olunur. Gelişim dönemlerinin ölçüt alınması durumunu "bilgisayar okuryazarlığı" özel alanına yönelik olarak düşünürsek, okulöncesi çağa denk düşen "tomurcuklanan bilgisayar okuryazarlığı", ilköğretim birinci aşamaya denk düşen "erken bilgisayar okuryazarlığı", ilköğretim ikinci aşamaya denk düşen "tümel bilgisayar okuryazarlığı" gibi "bilgisayar okuryazarlığı" türlerinden söz açabiliriz. Bu arada Bloom'un bilişsel davranış alanını da göz önünde bulundurup söz konusu "bilgisayar okuryazarlığı" türlerine yönelik şu belirlemeleri sıralayabiliriz: Tomurcuklanan bilgisayar okuryazarlığı, "bilme", "kavrama", bir ölçüde de "uygulama" basamaklarını; erken bilgisayar okuryazarlığı, önceki basamakların yanı sıra, "çözümleme", bir ölçüde de "bireşim" basamaklarını; tümel bilgisayar okuryazarlığı, önceki basamaklarla birlikte, "değerlendirme" ve "yaratma" basamaklarını içerir. Değerlendirme ve özellikle de yaratma basamakları, açık kaynak düzgülü (kodlu) yazılımlar aracılığıyla bilgisunarda (internette) kendi ağ sayfasını tasarımlayıp kurmayı, belirli düzeylerde "yazılım tasarımlama" ile "yazılım geliştirme"yi kapsamına alır. Kısacası, tam ve gerçek "bilgisayar okuryazarlığı", ilköğretim ikinci aşamada kendini gösterebilen "tümel bilgisayar okuryazarlığı"dır.
 
İlköğretim ikinci aşama (6, 7, 8. sınıf) öğrencileri, Jean Piaget'nin belirlemesiyle, "soyut işlemler dönemi"nde; Erik H. Erikson'un belirlemesiyle, "rol karmaşasına karşı kimlik kazanma" çağındadır. Piaget'ye göre, yaşamın on birinci yılının sonlarında başlayan ve ergenlik boyunca sürüp giden bu dönemde, salt somuta dayalı işlemler yapan bir çocuk anlağı (zihni), yerini, yoğun bir altüst olma süreci içinde, soyut işlemlerin de üstesinden gelebilen esnek ve etkin bir anlak yapılanmasına bırakır. Erikson'a göre, bu dönemde, gelişimin bir ucunda "benlik kimliğini kazanma", öteki ucunda da "rol karmaşası" yer almakta; bu iki karşıt değişken, birbiriyle bir bakıma çarpışmaktadır. Bu çarpışmada çocuğa düşen, benliğiyle ilgili imgesel birikimlerini bir araya getirmek, onları geçmişle bağlantılandırıp anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde örgütlemektir. Bu çabadaki başarısı, onu kendi "benlik kimliği"ne ulaştırır.
 
İlköğretim ikinci aşama öğrencisi, Türkiye'de hazırlanan "Bilgisayar Okuryazarlığı" türünden  kitaplarla sınırlandırılarak bilgisayarlarla iletişime geçer, taşıdığı öykünme ya da oyun içtepisinin etkisiyle bu dönemde tapınacağı kişilikler, ülküler kurgulayıp onlarla her an özdeşleşime geçme gereksinimi duymasının bir sonucu olarak söz konusu gereksinime yanıt niteliğinde ona hazır imgeler sunan oyun yazılımlarına kendini kaptırır, giderek de tutsak kılarsa, ne kendisinden beklenen karmaşık soyut işlemleri gerçekleştirebilir, ne de biriktirdiği imgeleri bütünleştirerek benlik kimliğine ulaşabilir. Oyun ya da öykünme içtepisinin etkisini "bilgisayar okuryazarlığı"yla bütünleştirerek ilköğretim ikinci aşama öğrencisini karmaşık soyut işlemlerin üstesinden gelmeye ve benlik kimliğini edinmeye yöneltecek yöntem, yaratıcı dramadır. Yaratıcı drama desteği, yaratıcı drama yönteminin biliş, duyuş ve devinişi eğitsel amaçlar doğrultusunda kenetleme özelliği taşıması yönüyle, ilköğretim ikinci aşama öğrencisinde üst düzey bilinç oluşumunu gerektiren gerçek "bilgisayar okuryazarlığı"nı yapılandırmanın bir tür çimentosudur.

Beş yıl gibi bir süre boyunca, Yaratıcı Drama dersini seçen OMÜ Eğitim Fakültesi BÖTE Bölümü öğrencileriyle "yaratıcı drama destekli bilgisayar okuryazarlığı" kapsamında kimi ders tasarımları yapıp bunlara dayalı uygulamalar gerçekleştirdik. Uygulamalarımızın çoğu, "tümel bilgisayar okuryazarlığı" evresindeki ilköğretim ikinci aşama öğrencilerine yönelikti. Uygulamalarımızı, "donanımla ilgili olanlar" ve "yazılımla ilgili olanlar" olmak üzere iki başlık altında topladık. Donanımla ilgili uygulamalar, giriş birimleri, çıkış birimleri, iç bellek birimleri, dış bellek birimleri, işlemci... gibi alt başlıklarla; yazılımla ilgili uygulamalar, virüs yazılımları, casus yazılımlar, sözcük işlemciler, sunum yazılımları, çizim yazılımları, hesaplama yazılımları, açık kaynak düzgülü yazılımlar, gizli kapaklı (kapalı düzgülü) yazılımlar, bilgisunar, c yazılım tasarımlama dili... gibi alt başlıklarla kendini göstermiştir.
Topics• Temel Bilisim Egitimi
Comments
Paper 140.txt (24KB)
 

 

Powered by OpenConf
Copyright ©2002-2006 Zakon Group LLC