AB09: Harran Ovasında Bilişim Fırtınası

Mustafa Akgül


Sayın Valim, Sayın Rektörüm, Değerli Konuklar, Sayın Katılımcılar, Sayın Basın Mensupları, Netdaşlarım, Hepinize XI. Akademik Bilişim Konferansı, AB09 yürütme kurulu adına Harran'a hoş geldiniz diyorum. Harran, dünyanın ilk üniversite oluşumlarından biri; islam dünyasında ise ilkidir. İnsanlığın gelişmesinde önemli bir rol oynayan Altın Hilalin üzerinde olan Harran, bir eğitim, ticaret ve kültür merkezi idi. Dilerim, bu konferansta Harran ovasında bir Bilişim Fırtınası estirir, Harran'i bir bilim, teknoloji ve bilişim merkezi olması çabasında sıçratacak bir ivme verir.


Bu konferansın gerçekleşmesinde pek çok kişinin emeği, sabırla verilmiş uzun saatleri vardır. Başta Rektörümüz Ibrahim Halil Mutlu olmak üzere tüm yerel komite üyelerine, gönüllülere, tüm Harran ekibine, bildiri veren, seminer veren, oturum yöneten herkese, siz katılımcılara yürütme kurulu adına teşekkür ederiz. Sponsorlarımıza, Alto, Microsoft, HP, Mega, Turkcell, Yönsis, Lexmark, Oki, Exper, Targe Elektronik, Bilban, Bekdata, Sun, Kion Bilişim, Eroğlu, Probil, Canon Eurasia, Virtue Solutionsa teşekkür ederiz.


Akademik Bilişim Konferansı Neyi Amaçlıyor ?


İnsanlık yeni bir toplum biçiminin sancılarını ve çalkantılarını yaşamakta. Bir yanda Globalleşme/Düzleşme ve Bilgi Çağı/Bilgi Toplumu, diğer yandan da açlık ve hastalıklara terk edilmiş kıtalar. Bu durumu tetikleyen en önemli etken, bilim ve teknolojideki gelişmelerdir. Bilgi ve iletişim teknolojileri ise bilim ve teknolojideki gelişmeler arasında özel bir yere sahiptir. İnternet çerçevesinde somutlaşan bilgi ve iletişim alanındaki gelişmeler, bilim ve teknoloji ile sarmal bir şekilde birbirini etkilemekte, üniversitelerin konumunu; ar-ge, inovasyon, ömür boyu eğitim gibi kavramlar ve genetik mühendisliği, nano teknolojiler, uzay teknolojileri gibi bazı yeni gelişen bilim dalları ile yeniden tanımlamaya zorlamaktadır. İnternetin temsil ettiği değişim, bağımsız ve yaratıcı bireyleri öne çıkartmakta, yaratılan katma değer açısından beyinsel emeği kol emeğinin önüne geçirmekte, ulusların zenginliğini yurttaşlarının beynindeki bilgilerle ölçmekte; hiyerarşik olmayan ve ağ yapılarını içeren toplumsal modelleri öne çıkartmakta; katılımı ve saydamlığı, demokrasiyi, gelişmenin önemli bir parçası ve etmeni olarak öne çıkartmaktadır. Bu değişim, kanımızca, Sanayi Devrimi, boyutlarında köklü bir değişimdir, ve hayatın her boyutunu köklü olarak değiştirmeye başlamıştır.


Bu değişim ülkemizin de bilim ve bilgi ağırlıklı bir rotaya girmesi gerektiğini ortaya koyuyor; bir başka deyişle, Bilgi Toplumunu işaret ediyor. Akademik Bilişim Konferansı, İnternetin getirdiği fırtınaya karşı üniversitelerin cevabının arandığı bir konferanstır.


Bu konferans dizisi, üniversitelerde bilgi teknolojileri konusunda ilgili grupları biraraya getirerek, bilgi teknolojileri altyapısı, kullanımı, eğitimi ve üretimini tüm boyutlarıyla tanıtmak, tartışmak, tecrübeleri paylaşmak, ve ortak politika oluşturmak amaçlarıyla ulusal boyutta 1999'dan beri yapılmaktadır. Bu Konferanslar bilişime bulaşmış; üreten, kullanan, yöneten tüm üniversite topluluklarına ev sahipliği yapmaya çalışıyor. Bilgisayar, Bilişim, Enformatik bağlantılı bölümlerin yanında, kütüphaneciler, medikal bilişimciler, tarımsal bilişimciler, mekansal bilişimciler, eğitim bilişimcileri de konferansın doğal katılımcılarıdır.


Akademik Bilişim Konferansı, ODTÜ'de başladıktan sonra, Isparta, Samsun, Konya, Adana, Trabzon, Gaziantep, Denizli, Kütahya, Çanakkale de yapılmıştır. Konferansın büyük şehirlerin dışında, her yıl Anadoludaki başka bir üniversitede konaklaması, hem üniversiteye ve şehre kendini tanıtma fırsatı vermekte, hem de konferans katılımcılarına her yıl yurdumuzun bir başka köşesini yakından tanıma şansı sunmaktadır.


Akademik Bilişim Konferansı, yapıldığı şehri bir Bilişim Fırtınası ile sarsmaya çalışmaktadır. Lise öğrencilerine ve öğretmenlerine yönelik İnternet ve açık kaynak etrafında bir sohbet toplantısı, kamu çalışanlarına yönelik bir e-devlet paneli, yurttaşlara yönelik güvenli internet, KOBİ'lere yönelik e-ticaret etkinlikleri yapmaya çalıştıklarımız arasında. Yerel TV ve radyolar kanalıyla şehri bir bilişim ve internet fırtınasıyla sarsmak fırsat bulduğumuzda gerçekleştirdiğimiz bir eylemdir. Gönlümüzde, konferansın yapıldığı şehir ve bölgeyi kapsayan bir Bilişim Fuarı yapmak da var. Bilişim, ar-ge, inovasyon ve teknokentlerin bölgesel kalkınmada rolünü, yerel aktörlerle, ve ulusal aktörlerle, STK'larla tartışmak da planlarımız ve hayallerimiz arasında.


Bu konferans ilk başladığında biz ağırlığı davetli bildiriler, panel, çalışma grupları ve eğitim seminerleri vermiştik. Ama, AB'00 dan itibaren bildiri sunmaya olan gereksinim kendini kabul ettirdi ve ağırlıklı olarak bilişimin her alanında bildiriler sunuluyor. Konferansta bir Özet Kitapçığı, daha sonra da editoryal süreçten geçmiş Bildiriler kitapçığı çıkartmayı hedefliyoruz. AB08 Bildiriler Kitabını yazarlarına dağıtacağız, ve bir miktarını maliyetine katılımcılara hediye edeceğiz.


Konferans Bilişim ve Bilgi Toplumu konularında Ulusal Politikaların tartışıldığı, kafa yorulduğu oturumları hep barındırdı ve barındırmaya devam edecek. Bizler Üniversitelerin birincil görevleri arasında topluma Entelektüel liderlik etmenin en başta geldiğini düşünüyoruz.


Üniversitelerin bilişim etrafında, kendi iç sorunları, sektörün ve toplumun sorunlarına ışık tutma, çözüm arama, dünyayı Bilgi Toplumuna götüren Bilişim Fırtınasına üniversitelerimizin cevap verme çabasının yansıdığı bir konferans olmasını istemekteyiz.


Türkiye Bilgi Toplumu Yarışında Nerede ?


Türkiye'nin konumu mehter marşını çağrıştırıyor: iki ileri bir geri. Maalesef, ülkemiz işin boyutlarını kavramış, mekanizmalarını kurmuş, strateji ve eylem planını yapmış, emin adımlarla ilerleyen bir görüntü veremiyor. Kaba cizgilerle dünya ortalamasını yakalamış, AB ve OECD'nin epey gerisinde, 100 ülke arasında genelde 50-60 arasında, 190 ülke arasında 76. gibi konumlarda oynuyor. Halkımızın %33'u internet kullanıyor; ama yaklaşık %29'ı interneti hiç duymamış. 2006-2010'u kapsayan, ama pek bilinmeyen, bir strateji ve eylem planımız var; ama hala başlamamış eylemler var: Bilgisayar Mühendisliği için öğretim elamanı yetiştirme, eylem planını tanıtma geri besleme alma, kamuda açık kaynak kullanan pilot kurum gibi. 2 yıl gecikmeyle açılan e-devlet kapımız var; ama üzerinde işlem yapmak isteyen yurttaş sayımız 10 binin altında. Ülkemizi bilgi toplumuna taşımakla görevli DPT Bilgi Toplumu dairesi 5 kisi ile başladı, halen 10 kişinin altında, Sansür dairesine 90 kişil kadro verildi, ve 33 kişi ile bağlandı. Ülkemizde ana işi Bilgi Toplumu olan en yüksek kamu görevlisi bir daire başkanı. Öte yandan, serbestleşme kağıt üzerinde başarılmış, ama fiili tekel devam ediyor ve oligopol dışı firmaların pazar payı hala %5'lerde, bu Almanyada %40'larda. E-dönüşüm İcra Kurulu ve kuruldaki STK'lar önemli bir gelişme ama, Yönetişim, siyasal sahiplenme, örgütlenme, serbestleşme, insan gücü planlaması, sayısal uçurum konularında ciddi sorunlar var.


Türkiye Harakiri yapıyor !


Durumun vahametini somutlaştıran olay ise youtube.com da en çarpıcı örneğini bulan İnternet Yasakları'dır. Ülkemiz, Matbaayı kaçırdığı gibi, marjinal bir problem yüzünden kendine zarar veriyor; adeta harakiri yapıyor. Cumhurbaşkanı, Baş müzakereci yanlış bulduğunu söylüyor, Başbakan yasağı deldiğini söylüyor, Hatta Ulaştırma Bakanı da yasağı eleştiriyor; yasağı uygulayan kurumun başkanı da eleştiriyor ama yasak 9 aydır devam ediyor. Devletimiz de youtube'a tanıtıcı malzeme koymaya başladı, gazete haberlerine göre. Yetkili herkes karşı, ama yasak yerinde duruyor. Yasakları 5r yaşındaki çocukların bile delebileceğini herkes biliyor; ama Devekuşu gibi başımızı kuma gömmeyi sürdürüyoruz. Türkiye Temiz İnternet istiyor; kirli ve zararlı bilgiden arındırılmış bir internetin peşinde. Ve bunda dünyaya örnek olma iddiasında. Türkiye bürokratik bir kadroya 10 katalog suça ilişkin içerik için, yurt dışı weblerini yasaklama yetkisi veriyor. Bir başka deyişle, ülkemiz dünyadaki tüm yer sağlayıcılardan, Türkiye'de büro açmasını, BTK'ya kayıt olmasını istiyor. Türk mahkemelerin yasaklama kararlarına tüm dünyanın uymasını istiyor. Bunlar, Türkiye'nin kendi başına dünya internetini yönetmeye kalkması demek kanımca. Bu maalesef, Donkişot gibi, internete savaş açmak demek.


Kısaca, Türkiye gemisinin rotasını Bilgi Toplumuna henüz döndüremedik!



Bu konferans dizisinde eğitim seminerleri önemli bir rol oynamıştır. Bilişimci yetiştirmenin, yeni gelişmeleri aktarmanın, insanların ellerini kirletmekten geçtiğini bildiğimiz için ortalama 2 salonu eğitim seminerlerine ayırıyoruz. Eğitim seminerleri arasında Linux, açık kaynak ve Özgür Yazılım önemli bir yer tutmaktadır. Bizler, bunların ülkede bilişimin gelişmesi, rekabet gücü, istihdam, tasarruf, güvenlik açılarından önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu konferans öncesinde 4 günlük yoğun Linux, Sistem ve Ağ Yönetimi kursu ve Pardus tanıtım semineri yapıldı. Emeklerinden dolayı Portakal Teknoloji'den Erdem Bayer'e, Pardus Ekibine teşekkür ederiz.



Biz, düzenleyiciler olarak, bu konferansı bildiri sunma ve yayınlamanın çok ötesinde bir bilgi ve deneyim paylaşımı, fikir kıvılcımlarının aktarıldığı, ortak sorunların tartışıldığı, ve çözüm arandığı bir ortam olmasını hedefliyoruz. Katılımcıların, tüm konferans süresinde aktif bir şekilde anlama, soru sorma, katkı verme çabasında olmasını arzuluyoruz. Bir konferans aynı zamanda soysal bir birlikteliktir; yeni dostlukların, ortaklıkların, projelerin ortaya çıktığı ortamlardır. Bazen konferans salonları kadar kahve salonları, geziler, kokteyller daha verimli olabilir. Bu nedenle, tüm katılımcıların 3 gün boyunca konferansta kalmasını, tartışmalara katılmasını bekliyoruz, istiyoruz.


Konferans katılımcılara Şanlıurfa ve yöreyi, hatta Suriye'yi tanıma şansı sunmaktadır. Tüm katılımcıların olabildiğince turlara katılmasını öneririz.


AB09 3 gün 7 paralel salonda 78 oturum olarak gerçekleşecek. Bu yılki konferansa e-öğrenme konuları damgasını vuruyor: 7 bildiri oturumu, 4 oturumluk UZEP Çalıştayı ve Uzaktan Eğitim Paneli. Mobil Teknolojiler, Güvenlik, Yazılım, Tıp, Web Teknolojileri ağırlığı olan konular. İnşaat ve Mekansal Bilişim 4 oturum sürüyor. 13 eğitim semineri oturumu var. Bildiri ve eğitim semineri toplamı 210'u aştı.


Tüm katılımcıların Şanlıurfada, Harran Üniversitesinin bu güzel kampüsünde eğlenceli, faydalı 3 gün geçirmesini, bölgenin tadını çıkartmasnı diler, emeği geçen herkese, tüm katılımcılara, sponsorlara, Harran ekibine çok teşekkür eder; konferansa başarılar dilerim.